Hayallerim, Delorean ve Sen: Gelecek Uzun Sürer

5 Temmuz 2012

Gelecek Uzun Sürer


Gelecek Uzun Sürer, geçmişle ilgili bir çift lafı olan bir film. Güzelliği ise çenebaz olmayışında, sessiz sakin seyrinde ve sakin; fakat etkileyici çekimlerinde.  Filmin konusuna kısaca değinecek olursak; Sumru üniversite tezi için Diyarbakır’a gelir. Tezinin konusu ağıtlardır. Diyarbakır’da araştırma yaparken yollarının kesiştiği insanlar ve onların kalp ağrıları ile beraber değişecektir.


Mekan Diyarbakır ve incelenen ağıtlar. Böylesi sıcak ve kaynar bir bölgede yakılan ağıtların çoğu ise onlarca yıldır süregelen o “kürt” sorununa kurban gitmiş yüzlerce insana. Bir mezarı bırakın, gidenin sonunun nasıl olduğunu bile bilemeyen geride kalanlar, kaybolmuşları için yakıyorlar ağıtlarını. İşte bu konuya dokunuşu ile izlenmeyi hak eden ve izlerken de kalbe dokunan bir film. Çok gevezeliklerin yapıldığı, üstünden politikanın, ağız dalaşının, güç savaşlarının ve komploların döndüğü olayların en büyük öğesinin hep pas geçildiğini hatırlatıyor bize Özcan Alper; insan göz ardı ediliyor. Bütün kıyım ve kanların arasında sonsuz acılara mahkum edilen o kanlı canlı varlıklara ses veriliyor Gelecek Uzun Sürer’de.  İnsanın dönüp tekrar tekrar bakası geliyor o geçmişe. Terslikleri göstermek ve anlamak ve düzeltmeye çabalamak istiyor. Bir ucundan tutmak belki.  Daha iyi bir geleceğin gelmesi daha çok uzun sürecek çünkü. Geçmiş ise orada öylece duruyor; anlatılmak, seslendirilmek ve yüzleşmek için. Konusunun yanında bu konuyu sunuş biçimi de heyecan verici yönetmenin. Diyarbakır’da dolanan kameranın çektiklerine bakan seyircide, o an o sokaklarda dolaşma isteğini yaratması ve acılı toprakların çekiciliğini, ahengini ve güzelliğini öne çıkartabilmiş olması çok güzel. Çok kültürlü bu topraklara yakışır şekilde çok dilli bir film bu ayrıca.  Dillerin bolluğu konuya hizmet etmenin yanında, gerçekliğini besliyor bu modern ve zalim dünya masalının.  Sumru’yu uzun uzun izlediğimiz -yoksul mahallelerden birinde bulunan evinde geçen- sahneleri ise çok sevdim.  Panjurlar kapandığında odaya hükmeden karanlıkta, açıldığında üzerine ışığın vurması ile gölgeleşen ve bir silüete dönüşen Sumru yakışıyor Diyarbakır’a.


Fotoğraflar ve afiş filmin resmi sitesinden alınmadır.


1 yorum:

  1. film ile ilgili başka kaynak incelemek isteyenler için: http://www.yorumhane.org/2012/08/gelecek-uzun-surer.html

    YanıtlaSil