Gelecek Uzun Sürer, geçmişle ilgili bir çift lafı olan bir
film. Güzelliği ise çenebaz olmayışında, sessiz sakin seyrinde ve sakin; fakat
etkileyici çekimlerinde. Filmin konusuna
kısaca değinecek olursak; Sumru üniversite tezi için Diyarbakır’a gelir.
Tezinin konusu ağıtlardır. Diyarbakır’da araştırma yaparken yollarının
kesiştiği insanlar ve onların kalp ağrıları ile beraber değişecektir.
Mekan Diyarbakır ve incelenen ağıtlar. Böylesi sıcak ve
kaynar bir bölgede yakılan ağıtların çoğu ise onlarca yıldır süregelen o “kürt”
sorununa kurban gitmiş yüzlerce insana. Bir mezarı bırakın, gidenin sonunun
nasıl olduğunu bile bilemeyen geride kalanlar, kaybolmuşları için yakıyorlar
ağıtlarını. İşte bu konuya dokunuşu ile izlenmeyi hak eden ve izlerken de kalbe
dokunan bir film. Çok gevezeliklerin yapıldığı, üstünden politikanın, ağız
dalaşının, güç savaşlarının ve komploların döndüğü olayların en büyük öğesinin
hep pas geçildiğini hatırlatıyor bize Özcan Alper; insan göz ardı ediliyor.
Bütün kıyım ve kanların arasında sonsuz acılara mahkum edilen o kanlı canlı
varlıklara ses veriliyor Gelecek Uzun Sürer’de.
İnsanın dönüp tekrar tekrar bakası geliyor o geçmişe. Terslikleri
göstermek ve anlamak ve düzeltmeye çabalamak istiyor. Bir ucundan tutmak
belki. Daha iyi bir geleceğin gelmesi
daha çok uzun sürecek çünkü. Geçmiş ise orada öylece duruyor; anlatılmak,
seslendirilmek ve yüzleşmek için. Konusunun yanında bu konuyu sunuş biçimi de
heyecan verici yönetmenin. Diyarbakır’da dolanan kameranın çektiklerine bakan
seyircide, o an o sokaklarda dolaşma isteğini yaratması ve acılı toprakların
çekiciliğini, ahengini ve güzelliğini öne çıkartabilmiş olması çok güzel. Çok
kültürlü bu topraklara yakışır şekilde çok dilli bir film bu ayrıca. Dillerin bolluğu konuya hizmet etmenin
yanında, gerçekliğini besliyor bu modern ve zalim dünya masalının. Sumru’yu uzun uzun izlediğimiz -yoksul
mahallelerden birinde bulunan evinde geçen- sahneleri ise çok sevdim. Panjurlar kapandığında odaya hükmeden
karanlıkta, açıldığında üzerine ışığın vurması ile gölgeleşen ve bir silüete
dönüşen Sumru yakışıyor Diyarbakır’a.
Fotoğraflar ve afiş filmin resmi sitesinden alınmadır. |
film ile ilgili başka kaynak incelemek isteyenler için: http://www.yorumhane.org/2012/08/gelecek-uzun-surer.html
YanıtlaSil