!Spoiler Alert!

Filme derinliğini ve unutulmazlığını veren ise aile fertlerinin kurduğu dostluklar ve bağlar. Evlerinin konforlu atmosferinde insan olmanın yükünü omuzlarında çok ağır bir şekilde hisseden misafirlerini konuk ediyorlar. Çiftin hayatlarının verdiği güven duygusu içinde birçok kırık ruh onların yanında acılarını dindirmeye çalışıyor. Beraber iki ruh, yalnız ruhların acısını paylaşmaya çalışıyor. Filmin en öne çıkan kırık ruhlarından Mary insanlık trajedisini film boyunca sırtında taşıyor. İster istemez sempati duyuyorsunuz onun telaşlı ve hüzünlü haline. Nasıl kırıldığının hikâyesi anlatılıyor arada; fakat o hikâye geçmişteki gölge olmaktan öte değil, Mary’nin şimdiki zamandaki hüznü, hayalleri ve hayal kırıklıkları tek gerçek. Çocukluğundan beri tanıdığı kendinden genç oğlana –Gerri ve Tom’un oğlu- yakışıksız duyguları ile kopuyor Mary’nin merkezdeki aile ile bağları. Gene başarılı olamıyor ve dost dediği bir avuç insan tarafından dışlanıyor. Mary’ye acımamak elden gelmese de, ailesinin önde geldiğini söyleyen Gerri’ye de hak vermeden edemiyoruz. Ne de olsa Mary’nin bu duygulara sahip olmasının dışında, oğullarının eve getirmeye layık bulduğu ilk ciddi kız arkadaşlarına davranış biçimi de var. Filmin derdi, hoşgörü ve sevgi ile yaşamanın önemini vurgulamak belki de… Nazik konulara değinmeden, ufak, günlük ve sık trajedilerden yola çıkarak yapıyor bunu. Dağılmış bir aile, yalnız bir kadın, yalnız bir adam, onlara destek olmaya çalışan bir çift… Leigh samimi bir filme imza atmış, izlenmesini ve daha sonra üstüne azıcık da olsa düşünmenizi tavsiye ederim.
![]() |
Tom & Gerri |
![]() |
Mary |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder