BBC’nin Sherlock’u Sir Arthur Conan Doyle’un klasik kahramanı
Sherlock Holmes’u güncel zamana uyarlayan başarılı bir mini dizi. Sherlock’un
yaratıcıları Mark Gatiss –kendisi ayrıca dizide Sherlock’un ağabeyi Mycroft
Holmes rolünü üstlenmiş durumda- ve Steven Moffat İngiliz televizyonunda
ağırlığı olan saygıdeğer isimler. Moffat ve Gatiss aynı zamanda Docto Who (BBC)
yazarları arasındalar. Moffat üç senedir
Doctor Who’nun baş yazarlığı görevinde.
Sherlock ilk olarak 2010’da yılında seyirciyle buluşuyor.
İlk sezona karşı ilgi çığ gibi büyüyünce serinin devamında karar kılınıyor ve
2012’de ikinci sezon yayınlanıyor. Her iki sezon da üçer bölümden oluşuyorlar.
Bu sene ise üçüncü sezonla buluşacak Sherlock-severler. Çekimler devam ediyor.
Sherlock çağdaş Londra’da adalet sistemine danışman dedektif
olarak katkı verir. Üstlendiği çeşitli davalarda ev arkadaşı Dr. John Watson
ona yardımcı olur. Watson ordudaki görevinden yeni dönmüş bir askeri doktordur.
İkili 221B Baker Sokağı’nda ikamet ederler.
Sherlock, St. Bartholomew Hastanesi’nin laboratuarlarında ona yardımcı
olan morg çalışanı Molly Hooper ve Watson ile beraber davaları çözmesine
yardımcı olacak deneyler yapar. Polis departmanının çoğu tarafından sevilmeyen
Sherlock’un arkasında duran nadir polislerden Dedektif Lestrade ise seri
boyunca yinelenen başka bir karakter.
Baker Sokağı’ndaki evlerinin sahibesi Mrs. Hudson ise ikilinin güvendiği
kişilerden.
Çağdaş Sherlock ekranda bütün karizmasıyla göz kamaştırıyor.
Moffat ve Gatiss, Doyle’un Viktorya Çağ’ında hayat verdiği Sherlock’u günümüz
Londra’sına taşırken çok başarılı bir iş çıkarmışlar. Sherlock Holmes
teknolojinin nimetlerinden sonuna kadar yararlanan, cep telefonu ve bilgisayar
ile arası çok iyi ve kendine ait bir internet sitesi –The Science of Deduction-
olan, aynı zamanda bilimsel
çalışmalarına ve deneylerine son hız devam eden olağanüstü bir dahi. John
Watson da teknoloji konusunda Sherlock’tan geride kalmıyor. Kendine ait
blog’una çözdükleri davaları konu edinen yazıları düzenli olarak ekliyor. Bir ara
internette kendilerine ait köşelerden hangisinin daha iyi olduğuna dair ufak
bir tartışma bile yaşıyorlar.
Günümüze uyarlanan Sherlock’a eklenen teknolojik faktörün
yanında orijinal seriden miras kalmış birçok öge göze çarpıyor yapımda. Baker Sokağı, Barts
Hastanesi, Watson ve onun askeri geçmişi ve Sherlock’un baş düşmanı olarak
Moriarty. Ayrıca bölümlerin çoğu Doyle’un
hikâyelerinden ufak esinlenmeler taşıyorlar. Gene de bu benzerlikler bir yana taze
bir Sherlock duruyor karşımızda.
Dizinin oyuncu kadrosu, başarısına en büyük katkıyı sağlayan
kısmı olmalı. Benedict Cumberbatch,
Sherlock Holmes rolünde çok başarılı; fakat benim kişisel
favorim Dr. John Watson rolündeki Martin Freeman. Freeman The Hobbit’te Bilbo
Baggins rolünü kaptıktan sonra dünyaca üne kavuştu; fakat Bilbo’dan önce
Sherlock’un yegâne arkadaşı Watson rolünde harikalar yaratıyordu. İkilinin ekrandaki kimyası göz ardı
edilemeyecek derecede uyumlu.
Sherlock her bir bölümünde “ilginç” davaları çözüyor
çözmesine; ama seyirciyi asıl mest eden bu suçun analiz ve deşifre edilme
sürecinden ziyade süreç boyunca Sherlock ve Watson’ın vals edercesine sonuca
adım adım yaklaşmalarını izlemek olmalı. Watson, Sherlock’un eksik sosyal yeteneklerini
tamamlıyor ve -bazen insanlıktan tamamen kopmuş gibi görünen- Holmes’un ahlaki pusulası olma görevini
üstleniyor. Sherlock’un patavatsızlıklarını örtbas etmeye çabalamak düşüyor John
Watson’a. İkili, Gatiss, Moffat ve
üçüncü yazar Steve Thompson’ın yazdığı mizah dozu da oldukça yüksek olan
senaryoya hayat verme konusunda harikuladeler.
Holmes ve Watson’ın dizideki birçok sahnesi edebiyatın en ünlü kahramanlarından
Sherlock’un -televizyon ve sinema uyarlamaları arasında- klasik statüsüne
çoktan ulaşmış durumda. Dizide, ikilinin arasındaki çekişmeler ve çatışmalar
çoğunlukla ekran başındakileri güldürtecek ve eğlendirecek anlara gebe
oluyorlar. İkilinin arasında, sanal platformlarda dizi-severlerin çokça
yinelediği bir “cinsel çekim” den bahsetmek bile mümkün! Sherlock ve Watson arasındaki bu tarif etmesi
zorlu ilişki serinin en değerli hazinelerinden.
Lafı daha fazla uzatmadan son söz olarak söylemeli ki:
Sherlock’a kesinlikle bir göz atın.
Sherlock Holmes & John Watson |
Mycroft Holmes (Mark Gatiss) & John Watson (Martin Freeman) |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder