Huxley'nin meskalin denemesi ise tamamen bilimsel bir çerçeveye oturtulmuş durumda. Madde psikologlar tarafından seçilmiş denekler üzerinde deneniyor ve etkisi ve yararları keşfedilmeye çalışılıyor. Huxley de seve seve denek olmuş. Algı Kapıları'nda adım adım meskalin etkisine giriyor ve maddenin etkisindeyken gördüklerini yazıyor. Bir mağazaya giriyor mesela. Kumaşların katlanmışlığına ve sadece olmuşluklarına hayranlığını dile getirişi inanılmaz. Kitaptan ufak bir alıntı yapacağım: "İkisi de o an için, meskalinin beni elinden kurtardığı dünyaya aittiler; benlikler dünyasına, kendini zorla kabul ettirme dünyasına, aşırı kendine güven, gereğinden fazla değer yüklenen sözcükler ve putlaştırılan fikirler dünyasına."*
Algı Kapıları'nı hatırlayınca çıkamadım içinden. Asıl yazma amacıma gelirsek; Algı Kapıları'nı okuduktan sonra ki adım tabi ki bir nevi devam kitabı niteliğinde olan, gene Huxley tarafından Algı Kapıları'ndan iki yıl sonra yazılmış Cennet ve Cehennem vardı. Cennet ve Cehennem'de ise yazarımız meskalin ve meskalin deneyiminin felsefi temellerine doğru bir yolculuğa çıkarıyor bizi. Deneyimin kendisini gözlerde örneklerle somutlaştırmaya çalışırken, maddenin etkisindeyken görülen ışık, şekil ve benzeri sınıflandırılamaz görüntülerin kaynağını insan zihninde ve felsefe tarihinde arıyor. Deneyim sırasında görülen ışık ve parlaklıkların ardından giderek insanoğlunun mücevher takıntısına, oradan da en değerli taşların vaat edildiği söylenen öteki dünya vaatlerine uzandığı kısım kesinlikle ilginç ve hayran kalınası bir düşünce zincirinin ürünü. Kitabın adının bir kısmı olan "Cennet"e varışımız bu şekilde oluyor. Dünyaya Huxley üzerinden değişik bir bakış atmak isteyenler için okunması gereken iki güzel deneme bunlar. İmge Kitabevi iki denemeyi bir kitapta birleştirmiş. Alın ve okuyun derim.
*HUXLEY, Aldous: Algı Kapıları , Cennet ve Cehennem. Sayfa 30. İmge Kitabevi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder