Geçtiğimiz ekim ayında Blog'da ilk misafiri ağırlamıştım. Bugün güzel insanım İzlem Görer'i konuk ediyorum. Sayın Görer, şiiri yazısının merkezine alarak yorum farklarından söz ediyor; fakat edebiyatın ve sanatın bütün dallarına uzayabilecek bir tartışma bu.
İki konuğumun da, Blog'da üstünde durmadığım -duramadığım- türler/konular üzerine yazılarının bu ufak köşeyi çeşitlendirmesinden duyduğum memnuniyeti dile getiremem. Daha fazla uzatmadan lafı İzlem'e bırakıyorum.
İki Farklı Yorum
Kemal Özer |
Edebiyatta
zaman içinde bir yapıtı çözümlerken, geleneksel 'klasik sorgulama biçimi'
değişmiş ve metnin ana fikri yerine metnin derin yapısındaki anlamı bulmaya
yönelik sorgulama biçimleri için farklı edebiyat kuramları ortaya çıkmıştır. Alımlama
estetiği ve okur merkezli kuram da bunlardan bir tanesidir. Bu kurama
göre, farklı okurlar yapıtı farklı biçimlerde metnin iç tutarlığına aykırı
olmayacak şekilde elde ettiği nesnel verileri birleştirerek kendi öznelliği
içinde yorumlamakta özgürdürler. Fakat "Eserin anlamını yazardan daha iyi
kimse bilemez. Eserin gerçek anlamı yazarın düşündüğü anlamdır." gibi
yerleşmiş yaygın bir düşünce kalıbı vardır bazı çevrelerce. Okur merkezli
kuram açısından yazarın nerede durduğu ya da metnin toplumsal-tarihsel
bağlamı konuları çok açık değildir. Bu kurama göre zaten yazarın konumunu sorgulama amacı güdülmesine gerek yoktur. Çünkü yazarın anlatmak istediği ile anlattığı şey her
zaman aynı olmayabilir. Ne demek istediğini açıklarken eksik söyleyebilir; kendisi de
yanılabilir. Yazarın eseri yazarken kafasında her zaman tek bir amaç bulunduğu
da iddia edilemeyebilir. Amacı, eseri yazarken değişebilir; bir takım aşamalardan
geçebilir.