Back to the Future en sevdiklerim listesinde en önlerdeyse, Marty McFly'ı canlandıran Michael J. Fox'un yeri de kalbimde doğal olarak daha bir farklı. Fox'un 2002 basımı, çok satan anı kitabı Lucky Man: A Memoir'ı (Şanslı Adam) okumaya seneler önce niyet etmiş olmama rağmen ancak geçtiğimiz günlerde fırsat buldum.
Lucky Man'de Fox, çocukluğundan ilk oyunculuk günlerine, ailesinden Parkinson hastalığına kadar birçok detayı ve bilinmeyeni samimiyetle paylaşıyor okuyucuyla. İnsanın kendisi hakkında yazması zor zanaat. İnsan, yaşamını değerlendirirken yer yer objektif olabilmeli ve yaşamına uzaktan bakma kabiliyetine sahip olmalı ki eldeki anı kitabı egoist bir manifesto olmasın. Fox'un bunu başardığına inanıyorum. Yazma aşamasında hastalığından ötürü kitabı kendi yazamayan, kaleme geçirmesi için bir asistanla çalışmak zorunda kalan Fox'un bu süreçte cümleleri yüksek sesle asistanına iletmesi kitabın dürüst tonuna etki etmiş olabilir. Bazı yazarlar, yazdıklarını yüksek sesle okumanın yazılanla en iyi yüzleşme yolu olduğunu savunurlar.
Fox'un BTTF ile ilgili anılarını heyecanla beklerken, kitapta üçlemenin çekildiği yıllarda aktörün ivmeli yükselişine ve o dönemde aktörün hayatına yoğunlaşılmış. Bu, kitabın çizgisine uyuyor olsa da birtakım beklentilerle sayfaları çeviren okuyucu ister istemez hayal kırıklığı yaşayabiliyor.
Kitabı okumaya başlamadan önce Fox'un yıllardır Parkinson hastalığının kamuoyu önündeki sesi olduğunu ve birçok alanda hastalıkla ilgili çalışmalar va araştırmalar yürüttüğünü biliyordum (Bkz. The Michael J. Fox Foundation for Parkinson's Research). Bilmediğim şey ise Fox'un, hastalığı kabullenme sürecinde yaşadığı zorluklardan sonra gelen bu sözcülük konumuna en başlarda çekingen yaklaşması. Kendisiyle barış yapamayan, hastalığını kabullenemeyen ve bu hastalığın kendisine neden bu kadar genç yaşta bulaşmış olduğunu bilemediği için öfkeli ve mutsuz Michael J. Fox, kendisine yardım edemezken dışarıdaki binlerce insana nasıl yardımı dokunabileceğini kestirememiş uzun süre. Bu süreci okumak oldukça ilham vericiydi.
Fox'un kitapta birçok kez dillendirdiği gibi, kendisi yazar değil ve okuyucuya yazarlık taslamaktan kaçınıyor; fakat mizah ve ironi dolu üslubu ile okuması oldukça keyifli bir eser oluşturmuş.
Anı kitaplarından ve Fox'tan hoşlanıyorsanız, okuyabileceğiniz sevimli bir kitap bu. Hayattaki birçok zorlukla, aileyle, kendinle yüzleşme ve büyüme ile ilgili.
Dipnot: Eserin türkçe çevirisi, Okuyan Us Yayın'dan Şanslı Adam adıyla çıktı.
7 Temmuz 2013
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Merhabalar,
YanıtlaSilBloğunuzu yeni keşfettim ve çok beğendim, hemen izlemeye aldım :))
Bana da beklerim.
http://fatoscatadlar.blogspot.com/
Güzel paylaşımlarda görüşebilmek dileği ile,
İzmir'den sevgiler...