Europa Report, esaslı bir bilim kurgu filminin pek nadir çekildiği günümüzde, türün severlerinin dikkatini çeken bir film olarak yazılmayı hak ediyor. Ekvadorlu Sebastián Cordero’nun yönetmenliğini üstlendiği 2013 yapımı film, geniş çaplı bir araştırma yapmak üzere Jüpiter’in uydularından Europa’ya gönderilen insanlı uzay aracı Europa One’ın yolculuğunu, bulunan arşiv materyalleri üzerinden gerçekçi bir atmosfer oluşturarak anlatıyor.
Altı kişilik ekibin Dünya'daki merkez ile bağlantılarının kesilmesi ile başlıyor film. Kronolojik bir hikaye anlatımından ziyade zaman çizgisinde ileri ve geri giden kurgusu daha önce pek çok kez işlenmiş uzay gerilimlerine eklenen bir yenilik olarak dikkat çekiyor olsa da, özellikle filmin ilk yarısında öyküye ve karakterlere adaptasyon sürecinin yer yer tıkanmasına neden oluyor. Türe saygı duruşunda bulunmak isteyen hemen hemen her bilim kurgunun göndermelerde bulunduğu 2001: A Space Odyssey’de Europa Report’ta kendine yer buluyor –Gravity’de Kubrick’in baş yapıtını selamlamıştı-.
Benim gibi uzaya karşı bir zaafınız, uzaklarda bir yerlerde farklı yaşam formlarının varlığına olan inancınız varsa Europa Report’a bir 90 dakikanızı ayırabilirsiniz. Film sinemaya hiçbir yenilik getirmiyor. Evet, birçok klişeyi de kullanıyor. Karakterleri de pek iz bırakmıyor. Ama birkaç sahnesinde insanoğlunun bilinmeyene çekilişini, yeniliklere hayran kalışını ve öğrenme isteğinin nasıl da galip geldiğini oldukça samimi bir şekilde göstermeyi başarıyor. Bu samimiyeti de bilim kurgu severleri etkiliyor.
Belirtilmesi gereken başka bir detay ise filmin müziklerinde Bear McCreary’nin parmağı olması. McCreary, Battlestar Galactica’daki işiyle dizinin atmosferine muhteşem katkılarda bulunmuştu. Kendisinin adını duyduğumda, dahil olduğu işe daha bir dikkatle bakmam Battlestar Galactica’daki başarısından kaynaklanır.
Eleştirilecek çok şeyi olan, ama ön yargısız izlendiğinde doğuracağı fikirler ve zihinde başlatacağı uzay fantezileri ile keyif verecek bir yapım Europa Report. Film, ayrıca bu senenin Ray Bradbury Ödülü’nün adayları arasında. Diğer adayların arasında Doctor Who’nun 50. Yıl özel bölümü The Day of the Doctor, Gravity, Her ve The Hunger Games: Cathcing Fire gibi yapımlar var. Bilim kurgunun fetiş dizisi Doctor Who ile beraber, edebiyatta bilim kurguya değerli eserler vermiş Ray Bradbury’nin adıyla verilen bir ödüle aday oluşu bile izlenmesi için yeterli sebeplerden değil mi sizce?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder