Spielberg’in yapmayı bildiği bir şey var ise, o da
beyaz perdede devasalaşan masallar anlatmak olmalı. Yönetmenin filmlerinde
kurduğu dramatik çatı çoğunlukla bana ağır gelse bile, belli anlarda içimdeki o
epik hisleri barındıran kutuyu tırmalayan sahneleri ve diyalogları ile
yönetmenin filmleri çoğu zaman bir yer buldu bu kalpte. 1971’de çektiği The Duel’la
yüzsüz korkulara bir yenisini tır formunda eklediğinden beri onlarca işe imza
attı. Adı fantezi ve bilim-kurgu sevenlerin saygıyla andığı bir sinema dahisi
oldu. Indiana Jones, E.T., Kaptan Hook, T-Rex, Spielberg’in vizyonuyla
şekillenen ünlü beyaz perde simaları.  Spielberg’in
yeni projelerinin haberleri geldiğinde kamuoyunda heyecan çarpıntıları oluşması
kaçınılmaz. Son filmi Lincoln ile de yönetmen bu seneki ödül maratonunda ön
saflarda koşuyor. (Bkz. Oscar Adayları)
Abraham Lincoln’ın köleliği kaldırtacak tasarıyı kongreden
oy birliği ile geçirmeye çalışmasını odağa  alan film sürprizsiz ve durağan. Yönetmenin bu
sefer ki baş karakteri adını tarihe altın harflerle yazdırmış büyük bir isim
olduğundan, Spielberg onu yüceltmekten hiç çekinmemiş. Abraham Lincoln insanlık
tarihini etkileyen önemli bir figür ve onu Daniel Day Lewis’in göz dolduran
oyunculuğu ile perdede izlemek keyifli. Lewis’e eşlik eden oyuncu kadrosu da
bir o kadar etkileyici; fakat bütün bu pozitif unsurlar Lincoln’u bir bütün
olarak etkileyici bir film yapmayı başaramıyorlar. Spielberg etkilendiği hikâyeleri
anlatmaya devam ediyor; fakat ortada yadsınamayacak derecede farksız ve orta
karar bir film var. Genel beğeniyi tutturacak bir filmin nasıl yapılacağı
tarifi ile yola çıkmış, göreceli deneyimsiz bir yönetmene teslim edilen iyi
oyuncular ve yapımcılar ile ortaya çıkmış gibi gözüken Lincoln, yönetmenin en
iyi listesine girmekten çok uzak.
Lincoln'ün ödül listesi ise ne kadar uzayacak göreceğiz.
Lincoln'ün ödül listesi ise ne kadar uzayacak göreceğiz.





Hiç yorum yok:
Yorum Gönder