Český
Krumlov, Cek Cumhuriyeti’nde UNESCO Dünya Mirasları Listesi’ne alınmış minik, sevimli bir
şehir. Şehrin, tarihi şehir merkezinin dokusu bozulmamış. Sezon dışında gidildiğinde sokaklarında insanlar tarafından
boğulmadan geziliyor
Český Krumlov’da.Güzel bir gün ve keyifli bir gece geçirdiğim şehirde seyahat ile ilgili
detayları, şehre beraber gittiğim dostum G.’nin blogu
From Das Egg’de okuyabilirsiniz.
Ben burada şehrin nasıl hissettirdiğini ve neler düşündürttüğünü kısaca yazmak istiyorum.
Ekşi Sözlük’te yazmış bir
kullanıcı: “Küçücük fıçıcık bir Prag”. Prag’ın sokaklarındaki binalar daha bir
uzun boylu. Onların sokağa düşen gölgeleri de Prag’ı gizemli bir şehir yapıyor.
O gizem Český
Krumlov da yok. Yerine neşeli bir köy havası var. Vltava Nehri’nin hemen yanına
sıralanmış kafeleri, şehre yukarıdan bakan eski kalesi ve taşlar döşeli sokakları
neşe veriyor. Gitmeden önce yapılan küçük bir araştırmada şehirde Egon Schiele’nin
de yaşamış ve bu Bohemya parçasının birçok resmini yapmış olduğunu öğreniyorum.
Bu resimlerde şehrin ruhunu aramak gerektiğine inanıyorum. Fotoğraf makinemden
çıkan görüntülerle, Schiele’ninkileri karşılaştırıyorum. Renkleri izliyorum.
Sanatçının gözünden ile gezginin gözünden şehir arasındaki farklarda bir
melankoli var. Her gördüğüm yeri büyük adamların gözlüklerinden de
deneyimleyebilsem keşke. Henry Miller’ın Paris tasvirleri zihnimde, şehrin
sokaklarını arşınlasam. Belki sonra…
Aşağıda Schiele’nin
resimleri ile benim fotoğraflarımı bulacaksınız.
|
Krumau Town Crescent |
|
Houses on the Muldau |
|
Edge of Town (Krumau Town Crescent) |
|
Krumau on the Molde |
|
Kule Basamakları |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder