Black Mirror

Black Mirror, televizyondaki en lezzetli minik seyirlikler arasında. BBC’nin –şimdilik- iki sezonlu, toplamda birbirinden bağımsız altı bölümden oluşan mini dizisi bizi gelecek olasılıklarla buluşturuyor.
Olasılıklar derken neden mi bahsediyorum? Teknolojinin hayatımıza tümden entegre oluşunun yaratabileceği  sorunlar başta olmak üzere, çağın getirdiği bin bir yenilik ve akımlarla giderek değişen toplum yapısının nelere gebe olabileceği üzerine fikir yürütüldüğünde oluşabilecek binlerce farklı olasılıklar burada ele alınan. Aralık 2011’de yayınlanmaya başlayan ve yaratıcısının Charlie Brooker olduğu dizi birçok alt türü kapsayan bir çalışma. Dizi, bilim kurgu öğeleri ile karakter dramını yoğuruyor,  aynı zamanda teknolojiyi hicvediyor. Bölümleri arası görünürde bir bağlantı olmaması diziye antolojik bir tat veriyor. Ayrıca  bolca sosyal eleştiri yapılıyor ve kara mizahın kullanımı yer yer şapka çıkartıyor.

Belki diziden ziyade, bir ad altında sunulan altı tane kısa film olarak değerlendirmenin daha doğru olacağı Black Mirror televizyonun en başarılı ve yenilikçi yapımlarından.  Hak ettiği ilgiyi görememiş yapımlar arasında adını anmak da mümkün. Önümüzdeki aylarda Black Mirror’ın adını farklı bir şekilde duyabilirsiniz: Robert Downey Jr.  dizinin birinci sezonundaki üçüncü bölümü The Entire History of You adlı bölümden uyarlama bir film yapma isteğini dillendirmiş geçtiğimiz şubat. Downey Jr. dizinin film haklarını da almış durumda.

Bölümler hakkında kısa kısa yazmak istememe rağmen, her bir bölüme başlarken neler olacağı hakkında hiçbir fikre sahip olmamanın seyir zevkini etkilediğine kalpten inanıyorum. Bu ufak yazıyı Black Mirror’ı izlemenizi şiddetle önererek kapıyorum.