Geçmiş iletilere baktığımda son zamanlarda sinemanın ve filmlerin blogda ağırlıkta olduğunu fark ettim. Bilinçli olarak planlanan bir şey değil bu. Sinemanın ve filmlerin hayatımın çok büyük bir kısmını kaplamasından ve benim onların üzerine gevezelik etmekten çok hoşlanmamdan ileri geliyor; fakat blog bir sinema blogu olarak tasarlanmadı. Bu yüzden bu döngüyü kırmanın vaktidir. Sevgili G.'nin belirttiği gibi filmler dışında da yazmak lazım.
25 Eylül 2012
23 Eylül 2012
The Science of Sleep
Filmekimi çok yakında. Programda hem Michel Gondry'nin yeni filmini hem de Gael Garcia Bernal'in başrolünde oynadığı No'yu bulmak mümkün. Ben de uzun zamandır tekrardan izlemek istediğim The Science of Sleep'i izlemeyi öne çektim.
Etiketler:
Charlotte Gainsbourg,
Fantastik,
Film,
Michel Gondry,
Rüya
Ted
Vizyondaki filmlerin arasında bir Ted var. Sevimli ama ağzı bozuk ayıcık Ted veriyor filme ismini. Türkçe çevirisinde gene bir yavanlık söz konusu: Ayı Teddy. Sadece Ted kalırsa olmaz çünkü. Özel isim olmasına rağmen sırf "Ted" olursa Türkçe çevirisi, İngilizce kalır o. - Yakında vizyona girecek Taken 2'nin mekanı İstanbul olursa ve bizde de böylesi çeviri çılgınlığı var iken filmin Türkçe adı da Takip:İstanbul olmuş. Birincisi "Takip: Paris miydi"? Hiç hoş değil.-
Etiketler:
Film,
Joel McHale,
Komedi,
Seth MacFarlane,
Ted,
Teddy Bear
12 Eylül 2012
Uçuç Böceği VII
Tumblr'daki görseller havuzunda boğulmamak için fazladan çaba sarf etmem gerekti şu son bir ayda. Öyle güzelliklerle karşılaşıyor ki insan! İşte gene uzun bir gezinmenin ardından rast geldiğim, HP evreni için hazırlanmış alternatif kitap kapakları:
7 Eylül 2012
Wir sind die Nacht
Alman sinemasının 20. yüzyıl başlarındaki görkeminin yansımaları çağdaş sinemada birçok kez karşımıza
çıkıyorlar. Özellikle son yıllarda gözde yapımlar arasında yerini alan vampir
filmleri bizleri Nosferatu'yu hatırlamaya ve onu yâd etmeye davet ediyorlar
sanki. İşte bu bağlamda bakıldığında Wir sind die Nacht (We Are The Night), yakın dönem Alman sinemasının dikkat çeken örneklerinden. Alman klasiklerinden Nosferatu ile türdeş ve standart izleyicilerin zevkine hitap etmesinden ötürü çok
konuşulan ve yeni Alman sinemasının seyircide heyecan yaratmasını sağlamasından
ötürü.
6 Eylül 2012
Merak Uyandıran Fragmanlar
Fragman izlemenin keyfi ayrı. Ve kesinlikle eğlenceli! Aşağıda merakla beklediğim birkaç filmin fragmanlarını derledim size. İyi seyirler efem.
The Hobbit: An Unexpected Journey dört gözle beklediğim filmlerden. Özellikle fantastik serilerle veda etmekten nefret ediyorum. Hayatımda bıraktıkları boşluklar katlanılası olmuyorlar. The Lord of the Rings'e veda ise baya zorluydu. The Hobbit ikinci bir şans; yeniden Orta Dünya'ya giriş bileti ve görsellik konusunda LOTR filmlerini aratmayacağına ve epiklik konusunda da onların altında kalmayacağına inanıyorum. Peter Jackson: Sana kocaman teşekkürler.
(Hobbit kitabı ile ilgili yazmıştım daha önce, okumak isterseniz tıklayın.)
4 Eylül 2012
Greenberg
Noah Baumbach’ın Greenberg’ini 29. İstanbul Film Festivali’nden
hatırlayabilirsiniz. Noah Baumbach’ı da daha önceki filmlerinden Margot at the
Wedding (2007) ile çağırabilirsiniz belki zihninizden. Margot at the Wedding
başrolünde Nicole Kidman olan, aile ve hayat hakkında söyleyecek bir iki sözü olan, ağaç metaforu ile sarılmış ortalamanın üstünde bir filmdi. 2010 yapımı
Greenberg’de çoğunlukla komedyen kimliği ile tanıdığımız Ben Stiller, akıl
hastanesinden yeni çıkmış, 40’larında ve manik depresif Roger
Greenberg rolünde (en son The Amazing Spider Man’de izlediğimiz Rhys Ifans’da
filmin oyuncularından). Stiller, bu zor adamı ustalıkla canlandırıyor. Yaşamanın
daha zor geldiği insanlardan biri olduğunu iyi yansıtabildiğini söyleyebiliriz.
Etiketler:
Ben Stiller,
Film,
Greenberg,
Noah Baumbach
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)